Satrancın, zamanımızdan en az 4000 yıl önce Mısır'da oynandığına dair bulgular piramitlerdeki kabartmalarda bulunmaktadır. Yine Çin'de, Mezopotamya'da ve Anadolu'da oynanmaktaydı. Oyunun bugünkü adını alması, MS 3. - 4. yüzyıllarda Hindistan'da, oyuna ÇATURANGA denmesi ile başlar. Satranç ile ilgili ilk yazılı belgeler Hindistan'dan kalmadır. Daha sonra satranç İran'a, onlardan Araplara, Endülüslüler sayesinde de İspanya üzerinden Avrupa'ya yayılmıştır. Arap ve Avrupa el yazması kitaplardan sonra, İspanyol Lucena'nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı.
O zamandan bugüne kadar, satranç oyununun kuralları değişmeden gelmiştir. İspanya'dan sonra, İtalya, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'da satranç hızla yaygınlaştı. 15. yüzyılda İspanyol Lucena, 17. yüzyılda İspanyol El Greco, 18. yüzyılda Fransız Philidor'un satranç kitapları vardır. 19. yüzyıl sonlarında satrancın büyük yıldızları belirdi: Anderssen, Morphy, Rubinstein ve Steinitz. 1850'lerden başlayarak, güçlü oyuncuların katıldığı turnuvalar yapıldı. Sonunda, 1886'da o zamanın en kuvvetli iki satranç oyuncusu arasında, ilk dünya satranç şampiyonluk karşılaşması oynandı: Steinitz ve Zukertort. Steinitz bu maçı, 10 galibiyet, 5 beraberlik ve 5 yenilgi (+10 -5 =5) alarak kazandı.
İlk resmi dünya satranç şampiyonu Wilhelm Steinitz'dir. Steinitz aynı zamanda, satrancı sistematik oynama kavramının da babasıdır. Steinitz'in teorisinin başlangıç noktası "Satrançta konumun özelliklerine uygun bir plan yaparak oynamak" tır. "Konumun Özellikleri" konusundaki görüş ve çalışmaları, modern satranç oyununun temelleri olmuştur.
Wilhelm Steinitz 1886 - 1894
Emanuel Lasker 1894 - 1921
Jose Raul Capablanca 1921 - 1927
Alexander Alekhine 1927 - 1935,1937 - 1946
Max Euwe 1935 - 1937
Mikhail Botvinnik 1948 - 1957,1958 - 1960,1961 - 1963
Vassily Smislov 1957 - 1958
Mikhail Tal 1960 - 1961
Tigran Petrosian 1963 - 1969
Boris Spassky 1969 - 1972
Robert Fischer 1972 - 1975
Anatoly Karpov 1975 - 1985 1993 - 1999(FIDE)
Garry Kasparov 1985 - 1993
Garry Kasparov 1993 - 2000(ACP)
Alexander Khalifman 1999 - 2000(FIDE)
Vladimir Kramnik 2000 - 2006(Brain Game, Klasik)
Viswanathan Anand 2000 - 2002 (FIDE)
Ruslan Panamariov 2002 - 2004 (FIDE)
Rustam Kasımdzhanov 2004 - 2005 (FIDE)
Veselin Topalov 2005 - 2006 (FIDE)
Vladimir Kramnik 2006 - 2007
1. Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.
2. Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır.
3. Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara. Doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.
4. Kişiliği ve karekteri olumlu yönde etkiler ve geliştirir. Olgun bir kişilik kazandırır.
5. "Kendine güven" duygusu aşılar ve bunu geliştirir.
6. Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararalar alabilmeye yardımcı olur.
7. Dikkatini tek bir konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.
8. Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı olur.Bilimseliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.
9. Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır.
10. Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan, varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.
11. Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.
12. Mücadeleci bir ruh yapısı sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.
13. Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu üğretir.
14. Başarılarından büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir.
15. Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.
16. Kişilerin olumsuz bir yönünü,eksikliğini, veya bir davranış bozukluğu hızlıca ortaya çıkarır.
17. Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabulenmeyi, kazananı kutlamayı öğretir.
18. Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.
19. Santrancın yararlarını gösteren bütün bu maddeler, Milli Eğitimin de temel amaçlarındandır, Türk Milli Eğitimin de temel amaçlarındandır, Türk Milli Eğitimi'nin öğrenciler tarafından kazanılmasını istediği temel davranışlardır.Bu kadar pozitif etkisi olan bir araç kesinlikle bir 'EĞİTİM ARACI'dır.Yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsi birden bireylere kazandıramaz!